İznik Mavi Çini Çinide Saz Üslubu - İznik Mavi Çini
Ülkenizi Seçiniz (Select Your Country)
Dil Seçiniz (Select Language)
BLOG
Çinide Saz Üslubu

Çinide Saz Üslubu

3 Kasım 2021

Saz üslubu ilk kez seramikte değil, İran’da bir çizim biçimi olarak ortaya çıkmıştı ve bu üslubun Osmanlı Sarayı’ndaki önde gelen temsilcisi, 932/1526 yılından, ölüm tarihi olarak düşünülen 1556’ya kadar, cemaat-ı nakkaşan’ın başında bulunan Şahkulu olmuştur.

Saz sözcüğü 14. yüzyıl Dede Korkut efsanesinde bir ormanla ilgili olarak kullanılır. Bu, Şahkulu’nun İran’dan getirip Osmanlı sanatına tanıttığı fazla büyümüş yaprak bolluğuna uygun bir tanımdır. 15. Yüzyıl Herat ve Tebriz okullarına bağlanan eserlerde genellikle fidanlar ve yapraklar arasına saklanmış ayılar, aslanlar ve maymunlar vardı. Ancak Osmanlılar bu ormandan dekoratif bir üsluba uydurdukları iki önemli ögeyi aldılar. Hançer biçiminde ve hançere benzediği için Türkçe’de hançer olarak bilinen testere dişli yapraklar ve bir de dolgun bir palmet veya rozet. Hançer yaprakların bir eksen çevresinde dönen hareketleri, desende genellikle eksen görevi yapan rozetlerin hareketsiz rolüyle zıtlık oluşturmaktadır. Bu iki ögenin birleşmesini ifade etmek için, belki de bu üsluba ‘Saz yaprağı ve Rozet üslubu’ olarak adlandırmak mümkündür.

Saz üslubu kitap sanatı dışındaki sanat ortamlarında hemen uygulanmamıştı. Üslubun özgür biçimde uygulandığı ilk yapılardan biri, Kanuni Sultan Süleyman’ın gözde oğlu Şehzade Mehmet için Sinan tarafından yapılan türbedir. Burada üslup, pencere kanatlarındaki kalem işlerinde ve daha belirgin biçimde kapsamlı renkli sır çinilerde görülmektedir. Saz üslubunun en güzel örneklerinden ikisi, Şehzade Mehmet Türbesi’yle hemen hemen aynı tarihlidir. Bunlar biri siyah, diğeri krem renkli zeminli iki görkemli ipek kaftandır. Her ikisi de coşkun bir saz üslubu ile ince bir biçimde bezenmiş bu kaftanlar, uzun süre yanlış olarak önce Sultan II. Beyazid’e, sonra da Sultan II. Mustafa’ya atfedilmişti. Ancak Şehzade Mustafa’nın ölüm tarihi kaftanların 1540’larda veya 1550’lerin başında bir tarihte yapıldığı fikrini akla getiriyor ki bu, İznik seramikleri için önerilen tarihleme ile uyuşmaktadır.  (Atasoy Nurhan, ‘’İznik’’, s.133)

E-Bülten

Abone olun, sizi yeni ürünlerden ve duyurulardan haberdar edelim.

İLETİŞİM FORMU