
Avrupa Seramiklerinde Gemili İznik, Kütahya ve Çanakkale Seramiklerinin Etkisi
İznik, Kütahya ve Çanakkale seramiklerinin Ege ve Akdeniz kıyı ülkelerine ulaşması sonucu bu seramiklere benzeyen çeşitli çiçek, yaprak, rozet gibi benzer Osmanlı motifleriyle desenlendirilmiş seramikler, çiniler, porselenler Yunan adalarında, Atina’da, Selanik’te, Rodos’ta, Girit’te, Balkan ülkelerinde, Macaristan’dan İtalya’ya, İspanya’ya, Fransa’ya, Almanya’ya, İngiltere’ye, Hollanda’ya, Belçika’ya kadar uzanan geniş bir coğrafyada etkisini gösterdi ve yerel atölyelerde üretildi. Bazıları İznik, Kütahya, Çanakkale örnekleriyle aynı yüzyıllarda yapılırken, bir kısmı da çağın ticarette ve turizmde gelişmesi sonucu günümüze kadar sürdürüldü. Söz konusu etkileşim ürünlerini bol olarak Osmanlı tarzı çiçek, bitkisel desen ve benzeri desenli örneklerde görürken, gemili örneklerin az olduğunu izleriz. Gemili örneklerin Yunan mübadelesinden sonra 20. yüzyılın ilk çeyreğinden itibaren daha çok Yunan adalarında, Atina (Benaki Müzesi, El Sanatları Müzesi, Zachos ve Chatzimichali koleksiyonlarında), Selanik’te ve Rodos’ta izleriz. Bu seramikler Anadolu’dan mübadele ile göçen Rum kökenli Anadoluluların kurduğu atölyelerde üretilen seramiklerdir. En çeşitli örnekleri liman kentimiz Çanakkale’nin etkisindeki seramikler oluşturmaktadır ve komşu adadan, Mora’dan, Rodos’tan bize selam göndermektedir.
İznik çinilerini taklit eden yabancıların en ünlü olanı, Sevr atölyelerinde tekniğini geliştiren ve 1856 yılında Paris’te kendi atölyesini kuran Fransız Thedore Deck’tir. Özellikle 1860 yıllarından sonra çok başarılı olmamasına rağmen İznik seramik ve çinilerini bol olarak taklit etmiş ve siparişler almıştır. İznik modasını izleyen bir başka Fransız seramikçisi Emile Samson Paris yakınındaki atölyesinde sayıca az da olsa yaptığı taklitlerde başarılı olmuş ve bunların alt yüzlerini isminin baş harfi Arapça S harfiyle imzalamıştır. İstanbul’da Ömer M. Koç Koleksiyonu’nda yer alan kadırgalarla süslü bir ‘Samson’ imzalı kupa Kuyaş Koleksiyonu’nda bulunan kupa çiftine çok benzer. Tutamağını süsleyen ‘Z’ harfleri bile aynıdır. Hollanda’da van Straaten, Belçika’da Villerot et Boche atölyeleri Fransız atölyelerinden daha kalitesiz taklitler yapmakla birlikte İznik geleneğini Avrupa’da sürdüren ürünler verir.
Taklit örneklerinin bol olduğu ülkelerden biri de İtalya’dır. Floransalı Ulise Cantagalli’nin 1878 yıllarından itibaren ürettiği İznik taklidi seramikler alt yüzeylerinde yer alan özel horoz amblemi ile tanınırlar.
1880 yılına Miklos Zsolnay’ın Macaristan’da Pecs’de kurduğu çini ve seramik fabrikası Yakın Doğu ve Anadolu’dan getirdiği çinilerin etkisiyle Osmanlı tarzı çeşitli çiçek ve bitkisel desenlerle bezeli ürünlerle ünlenmiştir.
İznik ve Kütahya etkili örnekler çiniden çok seramik alanında yaygındır. Örneğin İznik seramiklerinin üslubunda Rodos’ta üretilmiş bir tabağın arka yüzünde ‘Kütahya Handmade In Greece 507 Rhodian Pottery’ yazılıdır. Tabaklar dışında vazo, sürahi gibi İznik veya Kütahya benzeri örneklerin de özellikle Rodos’ta yerel atölyelerde yapıldığını görmekteyiz.
Çanakkale seramiklerinin etkisinde Yunanistan’da Sifnos Adası’nda yapıldığı kabul edilen sgraffito tekniği ile desendirilmiş, geniş kenarlı çukur tabakta kalyon motifi, krem renk astar üzerinde ve şeffaf sır altında, kazınmış kahverengi çizgilerle şekillendirilmiştir (Öney Gönül, ‘’Akdenizla Kucaklaşan Osmanlı Seramikleri Ve Günümüze Ulaşan Yansımaları’, s.77-85).